7 Haziran 2008 Cumartesi

THE SECRET

TÜM DÜNYADA SATIŞ REKORLARI KIRAN "THE SECRET" 3 NİSAN İTİBARİYLE TÜRKİYE'DE SATIŞA SUNULDU

the Secret
Rhonda Byrne
Çeviri: Can Üstünuçar
MİA Yayınları
Kitabın Alındığı Fiyat: Oğlumun Anneler Günü Hediyesi
Okuduğum Tarih: 11 Mayıs 2008
Sayfa Sayısı: 198





Şu an elinizde tuttuğunuz şey
Büyük Bir Sır...

"Bu sırrın ne olduğunu söyleyemem.Tek söyleyebildiğim varolduğu."

(Alexander Graham Bell-Telefonun Mucidi)

Çağlar boyu nesilden nesile geçerken, bir çok insan ona göz dikti, onu gizledi, kaybetti, çaldı, büyük paralar karşılığı satın alanlar oldu. Tarihteki en önemli insanların bazıları yüzyıllar kadar eski olan "Sır"ra vakıf olmuşlardı. Eflatun, Galileo, Beethoven, Edison, Carnegie, Einstein ve diğer mucitler, bilim adamları ile büyük düşünürler "Sır"rı biliyorlardı; ve şimdi "Sır" dünyaya açıklanıyor.

"Sır"rı öğrendiğinizde, istediğiniz her şeyi elde etmeyi, yapmayı, ya da istediğiniz her şey olmayı da öğrenmiş olacak; asıl kimliğinizi bulacak ve hayatta sizi bekleyen gerçek ihtişamın ne olduğunu göreceksiniz.

Sizce dünya nüfusunun sadece %1'lik bir kısmını oluşturan bir kesimin tüm maddi gelirin %96'sına sahip olması bir tesadüf mü?

Olağanüstü bir servete sahip olmak ister misiniz?

Muhteşem bir malikanede yaşamak ister misiniz?

Ömrünüz boyunca hiç sıkıntıya düşmeden bolluk,

Bereket içinde yaşamak ister misiniz?

Ruh eşinizi bulmak ya da huzurlu, mutlu bir evlilik yaşamak ister misiniz?

Peki kendinize sorun. Gerçekten ne, ama ne istersiniz?

Amaçlarınıza ulaşmak için bu kitabı kullanmaya başlayabilirsiniz. Yaşamınızdaki herhangi bir şey için bir cevap, bir rehber arıyorsanız, sorunuzu sorun, cevap alacağınıza inanın ve bu kitabı rastgele açın. Açılan sayfada aradığınız cevabı ve tavsiyeyi bulacaksınız.

"Sır tüm olmuşların, olanların ve olacakların cevabıdır."

(Ralph Waldo Emerson-Filozof)



Altını Çizdiğim Satırlardan Bazıları:

Hayatınıza giren her şeyi, kendinize çeken siz kendinizsiniz. Bunu zihninizde tuttuğunuz imgelerin erdemiyle, düşüncelerinizle yapıyor; zihninizden geçirdiklerinizi kendinize çekiyorsunuz.

Aslında tüm dinler ve medeniyetler bu "SIR" ın bilgisini bize verdiler. Kitabı bir solukta okuyacak, yaşamış olduğunuz bir çok tecrübeyi okudukca hatırlayacak, şaşkına döneceksiniz. Bu kitapta herkes kendinden birşeyler bulacak..

Benzer Benzeri Çeker

Dileğinizi kafanızın içinde şekillendirip, baskın düşünceniz haline getirdiğiniz takdirde onu mutlaka hayata geçirirsiniz.

-------------------------

Kötüyü Değil İyiyi Çekmek

Çekim yasası "hayır" ları, "değil" leri, "olmaz" ları yada diğer olumsuzluk belirten sözcükleri hesaba katmaz. Siz olumsuz cümleler kurduğunuzda çekim yasası bunları şöyle kaydeder:

"Saçımın kötü kesilmesini istemiyorum".

"Saçımın kötü kesilmesini istiyorum".

"Tartışmak istemiyorum".

"Daha çok tartışmak istiyorum".

"Benimle böyle konuşma".

"Senin ve başkalarının benimle böyle konuşmasını istiyorum".

Yaşadıklarınızdan şikayet ediyorsanız, çekim yasası size şikayet edeceğiniz daha fazla şey getirecektir.

------------------------------

Kendinizi moralsiz hissettiğinizde, bunu çabucak değiştirebileceğinizi biliyor musunuz? Güzel bir müzik çalarak yada şarkı söyleyerek ruh halinizi değiştirebilirsiniz. Güzel şeyler düşünmek de işe yarar. Bir bebeği ya da çok sevdiğiniz birini düşünün ve bu düşüncede kalın.

------------------------------

Sır Nasıl Kullanılır?

"Sır" da kullanılan Yaratım Süreci, isteklerinizi üç adımda gerçekleştirmenize yarayacak basit bir klavuzdur:

1.Adım İstemek

Gerçekten istediğiniz şey nedir? Oturup düşünün ve bunu bir kağıda yazın. Yazarken şimdiki zaman kipi kullanın.

2.Adım İnanmak

....Mutlak inanç, görünmeyene inanmaktır. Dileğinizi elde ettiğinize inanmalısınız.

....İnancınız tam ve eksiksiz olmalı.

3.Adım Almak

....Dileğiniz size ulaştığında kendinizi nasıl hissedecekseniz şimdi de öyle hissedin. Bunu şimdiden yapın.

-------------------------

"İnanarak, yakararak istediğin ne varsa, hepsini alacaksın."

--------------------------

Bedeniniz ve "Sır"

.... kilo vermek isteyen insanlar için

...."kilo verme konusunu" kafanızdan uzaklaştırın.

....şişmanlığı "şişmanlığa dair" çok fazla düşünmesinden ileri gelmektedir. "Formda olmayı" düşünen biri, şişman olamaz.

--------------------------

Minnettarlığın Güçlü Etkisi

Şükretmek, yaşamınıza daha çok şey katmanın mutlak yollarından biridir.
....Sahip olduklarııza karşı, nankörlük ederseniz, daha fazlasını yaşamınıza getirmeniz imkansızlaşır.

....Çünkü, nankörlük

....olumsuzdur. Kıskançlık, alınganlık, doyumsuzluk, "açgözlülük" de, size istediğinizi getiremeyecek duygulardandır.

------------------------

Çekim yasası, benzer benzeri çeker der. Hepimiz birer mıknatısız ve elektrik yükleyerek oluşturduğumuz mıknatıs etkisiyle, istediğimiz her şeyi kendimize çeker, kendimizi onlara doğru çekeriz.

------------------------

Bir şeyi isteyip, hissedip inanırsanız, onu elde edersiniz.

--------------------------

.... "BEN...İM" sözlerini kendi yararınıza kullanmaya başlamanız iyi olmaz mı? "Bütün iyi şeyler benim olur" cümlesine ne dersiniz? "BEN mutluYUM, BEN bereketliYİM, BEN sağlıklıYIM, BEN sevgiYİM, BEN dakikiM, BEN ebedi gençlikİM, BEN hergün enerji doluYUM."

-------------------------

Bizler sınırsız yaratıklarız. Bir üst sınırımız yok. Beceriler, yetenekelr, Tanrı vergisi özellikler ve güç bu gezegendeki herkesin içinde var, ve bunların sınırı yok.

...

Bütün gücünüz, o gücün farkında olmaktan ve bu bilinci kaybetmemekten geliyor.

Onu başıboş bırakırsanız, beyniniz raydan çıkmış bir buharlı trene benzeyebilir. Geçmişte yaşadığınız kötü olayları alıp, geleceğimize yansıtarak sizi geçmişinizden de, geleceğinizden de koparabilir. Şimdiki zamanda yaşadığınızın farkına vardığınız takdirde, ne düşündüğünüzü bilirsiniz. Böylece, düşünceleriniz üzerinde kontrol kazanmış olursunuz. Gücünüzün kaynağı da buradadır.

Peki daha çok farkındalığı nasıl kazanacaksınız?

.... durup kendinize; "Şu an ne düşünüyorum? Şu an ne hissediyorum?" diye sormaktır. Bunu kendinize sorduğunuz an, duygu ve düşüncelerinizi fark ettiniz demektir, çünkü beyninizi şimdiki zamana geri getirmiş olursunuz.

------------------------

Çevrenizdeki her şeyi fark edin, çünkü sorularınız gün içinde her an yanıtlanıyor.

-----------------------

.... gayeniz, söylediğiniz şeydir. Göreviniz, kendinize yüklediğiniz misyondur. Hayatınız kendi oluşturduğunuz yaşantıdır.

.... "Keyif almadığın işi yapma!"

.... Neşe, sevgi, özgürlük, mutluluk, kahkaha. Olay budur.

5 yorum:

Hülya dedi ki...

Sevgili Asiye,
Secret'ı geçen yaz okudum.
Hemen uygulamaya koyuldum (eşimin inanmaz gülümsemelerine rağmen)
küçük bir olayda istediğime kavuşunca çok heveslendim...
Annem için çok önemli bir konu için Secret'ın önerdiği herşeyi denedimse de ıııh..
Ümidimi kaybetmedim hala "olumlu düşünme" ye devam etmeye çalışıyorum.
Kitaptan ana noktaları tekrar hatırlattığın için teşekkürler.
Mutlu bir pazar dileği ile..

Unknown dedi ki...

Geçmiş doğum günün kutlu olsun.inan izlerken gözlerim doldu Allah banada böyle günleri göstersin inşallah

kitabı bende okumayı çok isterim. benim ufaklıklardan fırsat yok özellikle küçüğüm yaka iğnesi gibi hep kucakta
paylaşımın için teşekkürler

Allah sevdiklerinle uzun bir ömür nasip etsin.

öpüyorum.

MAVİ TUTKU dedi ki...

Geçen hafta belgesel filmini seyrettim, çok güzeldi. arasıra seyretmek veya okumak lazım..hayatın saçma sapanlıkları unutturmasın diye..

MAVİ TUTKU dedi ki...

Merhaba. Bende ziyaretinize teşekkür ederim. Avatarı filmini sadece 3boyutlu olduğu ve görselliği çok iyi diye anlatıldığı için seyretmek istemiştim çocuklarımla. Haklısınız Avatar veya daha başka şeyleri insanımız bir çeşit hava atma unsuru olarak kullanıyor, şunu kabul etmek lazımki çok fazla özenti toplumuyuz biz. Dikkat edin yabancı bir clip çıksın ve bir farklı dans olsun orda, haftaya kalmadan tüm gençlerimiz bunu yapmak için yerlere atıyor kendini. Falanca aktirist birşey giymiş, veya bizimkiler..aşkı memnundaki geceliğin anında gündeme düşmesi gibi...

Vahşi batı filmine gelince, kesinlikle 2-3tane küfür yok en az 10yerinde küfür var hemde ana avrat küfürler. Benden 3yaş büyüksünüz, bizler küfüre gülmedik biliyorsunuz, ve çok güzel kaliteli filmler vardı, şimdi bu kadar ayağa düştü espiriler ve bel altı oldu adeta. Filmde bir emek söz konusu ama makatından eşyalar çıkarmak gibi, öylesi küfürler gibi şeylerle iğrençleşmeye gerek yok diye düşünüyorum BEN.
Ayrıca cem yılmazın diğer filmde bir maymunla cinsel ilişkiye girdiğini biliyorsunuz değilmi? Güldürmek adına sapıtmak diyorum ben buna. Geçen gün konser çalışmalarıyla ilgili kısa bir gösterisi vardı tv de, güzeldi mesela, küfür yoktu ve gayet komikti. Bazı çirkinlikler güzellikleri örtüyor..gerek yok.bence.
Çocuklar veya bizler bir gün içinde sokakta o kadar küfür duyduğumuza inanmıyorum ben. Ve şu varki para verip üstüne çocuklarıma en az 10defa küfür dinletmek, artık buna gülündüğü gibi bir kanıya varmalarını ben şahsen istemem. O gün salonun pekde gülmediği de farkettim ayrıca filme. Ve şunu düşündüm, bazı aileler vardı eşli..acaba dedim şimdi ben ayağa kalksa ordaki küfürün birini etsem ne olur, yine gülerlermi? Cem yılmazın küfür edişi komik değil.bence.
"GEÇMİŞİNE SAHİP ÇIKAMAYAN TOPLUMLARIN GELECEĞİ DE OLAMAZ" CEM YILMAZ'I YAHŞİ FİLMİNDEN DOLAYI KUTLUYORUM.
Bunu yazmışsınız, bu bir çelişki değilmi, madem geçmişine sahip çıkmak güzel, o zaman cem yılmaz BİZİM geçmişimize ait film çeksin öyle değilmi. Ve ben bizim geçmişimizde bu kadar küfür olduğuna inanmıyorum, en azından 45yıllık bir geçmişi biliyorum.
Yasaklamak doğru değil evet, bizim jenerasyon bir çok şeyi yasak yaşadı evet, ama böyleside doğru değil..bakınız şimdiki dejenere olmuş dejenarasyon...

Herşey gönlünüzce olsun..

hayalci dedi ki...

Okumak lazım..